Kahramanmaraş’ta yaşanan acı depremler 11 ilimizi harabeye çevirdi. Enkaz yığını haline gelen şehirlerde binlerce insan hayatını kaybetti. Afet bölgesinde yaşayan vatandaşların büyük çoğunluğunun evleri ya yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Dondurucu soğuğun da oldukça etkili olduğu bölgede, yaşam mücadelesi verenler kentleri terk etmeye başladı. Yüreğimizi sızlatan manzaraların boğazımızı düğümlediği bu günlerde hayalet kasabalara dönüşen taşradaki duvar yazıları.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin üzerinden 16 gün geçti. 42 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği afetler iyileşmeye başlarken Hatay’dan bir afet haberi daha geldi.
Hatay’ın Defne ilçesinde 20 Şubat akşamı meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem, bölge vatandaşlarına korkulu anlar yaşattı. Hasarlı binaların da yıkılmasına neden olan depremin üzerinden henüz 3 dakika geçmişken Samandağ’da 5,8 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.
Binaları yerle bir eden sarsıntılar nedeniyle binlerce vatandaş evsiz kaldı. Soğuk havaların hüküm sürdüğü bölgede adeta bir can savaşı yaşanıyor.
Her an korkuya kapılan vatandaşlardan bazıları kentlerinde kurulan çadırlarda kalmaya başladı. Fakat çoğu kendilerini imanda hissetmedikleri için şehirlerini terk etmek zorunda kaldılar. Vatandaşların şehirleri terk etmesiyle adeta bir hayalet şehre dönüşen bölgeden hatıralarımıza kazınacak sayısız meydan kaldı…
Elbette en akılda kalanları harap olmuş şehirlerin duvarlarına yazılan yazılardı.
Adıyaman Besni’de bizi acı gerçeklerle vuran bir grafiti
Hataylıların “Hatay’ı terk etmeyin” çağrısına yanıt niteliğinde bir yazı.
Duvardaki “Saraylar sizin, sokaklar bizim” yazısı yüreklerimizi dağladı.
Hatay’ın Defne ilçesinde meydana gelen depremde yakınlarını kaybeden bir çocuğun yazdığı yazı okuyucuları gözyaşına boğdu.
Enkaz altında kalan birinin duvara yazdığı umut verici bir grafiti…
Geç yardım aldığı iddia edilen Adıyaman’daki bu yazı midemizi bulandırdı.
Depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’tan unutulmaz bir görüntü daha
Öte yandan yıkılan bir evin duvarına ‘Seni Seviyorum’ yazılı balonlar yüreğimizi yaktı.
Kahramanmaraş’ta 12 yaşındaki bir erkek çocuk, ailesini kaybettikten sonra kalbini tozlu araba camlarına döktü.
Afet bölgesini terk eden Güney Koreli bir doktor tarafından yazılan, “Ailelerini kaybeden Türkiye halkına üzüldüm, bir kişiyi daha kurtaramadım.” Yazı hepimizi duygulandırdı.
7.7 büyüklüğündeki ilk depremin merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde unutulmaz yazı
Kahramanmaraş Elbistan’da duvarda ‘Yalnız Kaldım’ kelimesinin bir tanımı yok tabi…
Bizi şoke eden o yazı…
Depremde ağır hasar gören Hatay’ın Antakya ilçesinde yer alan bu yazı da hafızalarımıza kazındı.
”Hatay’a Döneceğiz”
İskenderun’da duvarda yazan “Vedalar zor olsa da bazen gitmek gerekir” sözleri yürek burkandı.
Hepimizin inanmak istediği o “her şey çok güzel olacak” duygusu, yaraların sarılacağı, acıların dineceği…
Bütün bu acılar 1999 yılında meydana gelen Gölcük depreminde duvara yazılan yazıyı hatırlattı bize. Hoşçakal Adapazarı…
