ANTALYA’da 13 yaşındayken omurilik iltihabı nedeniyle felç geçiren ve doktorlar tarafından 2 ay ömür verilen Ebru Akköz (37), verdiği mücadeleyle hayata tutundu. Para dansında yurt içi ve yurt dışında dereceler elde eden Akköz, “Dans benim için özgürlüktür. Müzikle kendimi özgürleştirdiğim bir yerdir.”
Eskisehir’in Sivrihisar ilçesinde doğan Ebru Akköz, babasının göreve atanmasının ardından Hatay’a yerleşti. 13 yaşında omurilik iltihabı sonucu felç kalan Akköz, doktorların kendisine 2 ay ömür vermesine rağmen yaşam mücadelesinden vazgeçmedi. Yoğun fizik tedavi gören Akköz, önce emeklemeye, ardından sol bacağını az da olsa kullanmaya başladı. 2019 yılında Antalya’da memur olarak göreve başlayan Akköz, yoğun fizik tedavisine devam etti. Akköz’ün hayatı, tekerlekli sandalye branşında dans eden bedensel engelli çift Abdülkadir ve Nezihe Ünal’la tanışmasıyla değişti. Geçtiğimiz yıl Ünal çifti gibi para dansına başlayan Akköz, 2021 Tekerlekli Sandalye Dansı Türkiye Şampiyonası’nda 2. Sınıf Bayanlar Serbest Stilde 2., Bayanlar Latin, Duo Serbest ve Duo Latin branşlarında ise 3. oldu. Akköz ayrıca okçuluk ve masa tenisi gibi farklı branşlara da ağırlık verdi. sporfaaliyet içerisindedir.
DERECELERDEN SONRA DERECELER ELDE ETTİ
Tekerlekli sandalye dans sporuna 4 yıl önce başladığını ve yaptığı sporlar arasında en çok dans etmeyi sevdiğini anlatan Ebru Akköz, yurt içi ve yurt dışında birçok yarışmada başarılar elde ettiğini söyledi. İzmir’de düzenlenen Türkiye Para Dans Şampiyonası’nda tek Latin danslarında 2., tek serbest dansta 3. olduğunu belirten Ebru Akköz, “Serbest stil, standart dans ve Latin danslarında ayaktaki partnerimle 1. oldum. Slovakya’da 13.” Ülkenin katıldığı yarışmada 50 yarışmacı vardı. Rakiplerim çok zorluydu. 2. Sınıf oldukları için çok iyiydiler. İmkanlar da çok iyiydi. Ben bunların arasında 9. oldum. Daha sonra Prag’daki yarışmaya katıldım” dedi.
‘SANDALYELERİMİZ DAHA AĞIR VE HATACI’
Yurt dışındaki yarışmaların çok farklı bir atmosfere sahip olduğunu belirten Ebru Akköz, “Herkes yurt dışına gitmeli, o ortamın havasını solumalı. Orada tecrübe kazanmalı. Ülkenizi temsil ediyorsunuz, bunun için çabalıyorsunuz, oradaki insanların da nasıl olduğunu görüyorsunuz. sınıfınız daha da ileri gidiyor ve onlara nasıl öğretiyorsunuz.” Olanakların sağlandığını görüyorsunuz. Açıkçası görünce biraz üzülüyorsunuz. Ülkemizde tekerlekli sandalye dans sandalyeleri konusunda sıkıntı var. Bunu çok net bir şekilde fark ettik. 13 ülkeden gelen sporcuların tamamının dans sandalyeleri oldukça iyi durumdaydı. Dans sandalyelerimiz onlara göre o kadar hantal ki, aslında kendi ölçümlerimize göre dans sandalyeleri çok iyi durumda. “Koltuklarımız yok. Elimizden geldiğince ülkemizi temsil etmeye çalışıyoruz ama keşke onlara sağlanan imkanların bir kısmı bize de verilse, ülkemizi daha iyi temsil edebilsek” dedi.
DANSIYLA HEM YALNIZLIĞI HEM BİRLİKTELİK ANLATTI
Hedeflerini anlatan Ebru Akköz, “İtalya’da Dünya Şampiyonluğumuz var. Eğer İtalya’ya gidebilirsem ülkemizi en iyi şekilde temsil edip, madalya ve iyi bir dereceyle dönmek istiyorum. Ülkemi temsil etmek istiyorum.” çok iyi anlamda ama umarım ülkem bize de bu fırsatı verir.Dans benim için özgürlüktür.Müzikle kendimi özgürleştirdiğim bir yer.Kendimi anlatabildiğim,kendimi anlatabildiğim bir yer. Daha kolay. Son yarışmada koreografimde yarı erkek yarı kadındım. Hem yalnızlığı hem de birlikteliği anlatıyorum. Aslında koreografimde bir arada olma mücadelesini anlatıyorum. Dans müzikle bir arada.” özgür olmak” dedi.
